Mercedez Benz Sprinter 208 D Karavan (Korsan Stayla)

Doğaya boyun eymiş herkesin her daim aklında olan ve bir şekilde temas ettiği bir yaşam biçimi karavancılık.

Emekli öğretmende olabilirsin, kafası bozuk biri de olabilirsin,

Olabilirsin oğlu olabilirsin.

Mühim değil.

Düşünsene bir kaç arkadaş birleşmişsin; yiyerek, içerek (şöfer hariç ) yol gidiyorsun 

Müzik, goygoy, kızlar,oğlanlar,  rock'n roll.

Gittiğin yerde evindesin zaten.

Kontağı kapa.

Geç yat uyu. (bu işler yazdığım kadar kolay değil ama bi ara yazarım. bakalım )

Moruk karavan ya.

Panpa nomadik ya biz, hep göçebe you know.

He üyle he.

Mercedes Sprinter 208 D /Kefken

2016 yılında elimdeki para, borç, kredi ve  tüm spor ekipmanlarımı satarak Ankara'dan satın aldım bu panelvanı.

Mercedes yetkili servisten  324.000 km de satın aldığım bu 8m3 lük 1998 doğumlu panelvan, gerek manevra kabiliyeti, gerek yol performansı ve servisin  motorunda  yaptığı iyileştirmeler ile,  79 beygir ve 2300 cc turbo motora sahip oldukça diri idi.

Test sürüşlerinde ki performans heyecanlandırmıştı beni.

Bürokratik tırı-vırı bittikten sonra hep görmek istediğim Kefken'e doğru yola çıktım.

Radyoda ne denk gelirse dinledim ama ara ara özellikle Mirkelem&Kargo'dan Yollar.

Üniversite hayatımda 25.000 km otostop yapmış biri olarak yolda gördüğüm tüm otostopçuları misafir ettim yol boyunca.

Kefken'e vardığımda elimde kalan son para ile ucuz şarap, çubuk kraker ve kahvaltı için domates ekmek almıştım.

Yanımda uyku tulumum vardı, arka tarafta 4 tane kış lastiğini bir tarafa yığıp ( bi tanesini yastık yapmıştım ) nefis bir uyku. 

Hayatımda yaşadığım en rafine üç beş andan biridir.

Zen meditasyon hafif kalırdı yanında o derece.

İlerleyen günlerde hemen bi yatak, bi kaç parça bir şey koyup,  içinde yaşamaya başlamıştım.

Derme çatma haliyle yaklaşık 6 ay Bostancı sahilde yaşadım.(değişik bir deneyimdi)

Köye (Vona) döndükten sonra, içini söküp odundur, taştır, çimentodur, sandaldır, pazar alışverişidir, sudur taşımaya başladım.

Sprinter 208 D / 3,5 m fiber sandal ile

Bir süre sonra Kawasaki KLR 650 motosiklet aldığım için köyde bir süre yattı tabi. (Motosiklet yazısı burada )

Gel zaman, git zaman ufak iyileştirmeler yapmaya başladım.

Önce bazı boya işleri, ufak revizyonlar, yağ, filtreler, ve diğer sıvı değişimlerini yaptım (bu tip şeyler için ustadan çok ekipmana ihtiyaç duyuluyor bence)

Sprinter 208 D özel servis

Neyse İstanbul'a gelmeden muayene yaptırayım dedim.

Bilirsiniz muayene de ilk frenler test edilir ya, TüvTürk kapının ağzında bekliyorum.

Adam aleti çalıştırdı.

Pat diye bi ses ve her yer yağ.

Yav noldu, moldu demeden bi baktık.

Sol ön fren hortumu patlamış.

Adam dedi kaldı bu araç muayeneden.

Ben diyorum nasıl ya 1 senedir çalışıyo çocuk bu sınava.

Adam diyo yolda olsa iyi mi?

Haklısınız dedim ve 1. vites rölantide aracı kapı önüne çıkardım.

Neyse iyi bir tamirci ile tanışmama vesile olduğu ve yollarda başıma kötü bir şey gelmesinin önüne geçtiği için karmaya şükranlar.

Bak sana bir tüyo.

Patlak hortumu biraz üstünden kesti.

Ayarlı pense ile büzdü.

Fren yağı ekledi ve bingo.

Freni tutan 3 tekerin var.

Tamirhaneleri seviyorum.

Sormak, öğrenmek, gözlem yapmak nefis.

Ve bir sürü alet edevat, manyak şeyler var.

Sözün kısası köyde işlerden arta kalan zamanlarda ben bir giriştim buna.

KÖY KAMU SPOTU BAŞLANGIÇ

Kısa bir brief vereyim,

Ben köy çocuğuyum.

Abi beyaz yakalıydı, her şeyi bıraktı köye yerleşti ve şimdi anırıyor değilim.

Köy öyle bir yer değil.

Asla iş bitmez,

Derdi,tasası çoktur.

Hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz yüksektir

Bezersin.

Tatilde deneyimlediğiniz kısa sürelerde ilüzyona kapılmayın.

O araziyi alırsın, köylü yol geçirtmez, efelenirsen yersin götüne saçmayı.

Bunları bilin.

KÖY KAMU SPOTU SONU

Nasıl ama daldan dala.

Daha önce balıkçı teknesi karavanı olarak kullanılan Mercedes 0302 otobüsten söktüğüm ahşaplarla, dolap, tezgah, yatak filan şıkır şıkır yerleştirdim.

Ahanda fotoğraf.

2. düzenleme. Mutfak tezgahı ve dolaplar

Şimdi sahneye Sprinter 208 D yi alıyoruz.( Alkışlar )

Buyrunuz  efendim.

Merhaba arkadaşlar, bloğuma hoşgeldiniz!

Adım Sprinter The Great aslında.( Bu zalım isim filan vermiyor, neyse o diyor)

Dönüş çapım dar ve manevralarım oldukça iyidir. 

Yük kapasitem iyi (1 ton taş yükledi bu şebek bir keresinde ve yokuş yukarı vız geldi tırıs gitti bana. Lastiğim patlayacak diye tırsmadım değil )

Yakıt performansım ortalama 9lt/100 km( Rica ediyorum hp, tork filan bi bakın, okuyun)

 Biz panelvanlar derneği olarak yıllık toplantılarımız sonrası  en çok  bu yan rüzgarlardan etkilenme geyiği yapıyoruz Kıbrıs'ta.

Arkadan itiyor hocam güç,  boşken hafif eğimlerde patiye düşüyorum. 

Zekice yerleştirilmiş turbom var. 

Bu yazar yüksek irtifaya götürdü beni. 

Ben şıkır şıkır.(Yukarı-Kavron'a çıkarken hıklamadım bile.4 kişiyiz ve 2,5 ton varız)

Elantrinkli aynalarım var. (camlar çevir babam, çevir)

Başımın bulutlarda olması  ve geniş ön camım nedeniyle yolu iyi görürsün ve  hakim olursun (Bu vergilerimi ödeyen herif, binek otomobil kullanırken götü kaldırıp öne bakıyor bu arada, o derece. Kıh kıh)

Bir oturuşta 9 lt yağ içerim (Bi büyük Castrol Magnatec 10W-40 A3/B4 alalım. Biraz filtre, biraz üstübü tamamdır şefim. Eyvallah.) 

Biraz gebeşim. 

70 lt dizeli yerim.

Tişikkirlir Sprinter.

Gerçeklere geri dönelim.

RUHSATTA HUSUSİ KAMYONET OLARAK TESCİLLİ.

HER SENE MUAYENEYE GİRİYOR.

YOL KENARI DENETİM İSTASYONLARINA GİRMENİZ GEREKİYOR.

Yukarıdaki satırları kırmızı ve büyük yazma nedenim basit.

Musibet kardeşim, musibet. 

Kalan son eşyalarımla Vona'ya dönerken, analitik düşünme yeteneği kısıtlı bir devlet memuru nedeniyle 1603 TL trafik cezası yedim.

(24 ay sonra 1200 TL olarak ödedim. O da benim analitik düşünebilme kapasitem becerim diyelim)

Kasedi ileri sarıyorum.

İkinci düzenleme sonrası Sinop'tan Kaçkarlar'a uzanan 10 günlük bir yolculuk yaptık ( Onu daha sonra yazıcam. Hak ediyor çünkü)

Döndüm Vona'ya.

Araç at gibi.

Ulan golibice 21 yaşında araçsın.

Bu kudurukluk nedir?

Gün battı, gün doğdu derken, çekim filan bi işler çıktı. 

İstanbul'a gitmem gerekti.

Yakın zamanda keyfini de aldık ya, dedim ben araçla gideyim.(Kendi kendine konuşurken lafın lafı açması olayı)

Tabi o dönem Istanbul depremi yeni olmuştu. 

Bir sıkıntı olursa evimiz yanımızda olsun kafasının da etkisi yok değil.

Sabah bastım marşa, dedim hadi eyvallah. 

Yok lan yok.

Karadeniz'de öyle bir dünya yok. 

İlla arkandan bir dram, bir duygusallık, bir ah vah olacak,  uğurlama olacak.

Zaten ilk bastığım marşta almadı.(Aküyü yenile artık)

Konudan koptuk yine.

Yola revan oldum Vona'dan.

Tabi okumuş çocuk olduğumdan giderken Fatsa'dan Aydın kontraplaktan farklı kalınlıklarda kontraplak almayı akıl etmiştim.(unutma karavan ile ilgili bu okuman)

Vakit bulduğumda yaparım kafasındayım tabi.( no time for monkey business )

Bir gün kahve içip avluda takılırken Serkan Aka dedi ki ne zaman yapıyoruz senin karavanı?

Mekan tasarımcısı, aydınlatma objeleri yaratan, çocuk kitapları çizen, mobilya tasarlayan böyle yaratıcı bir arkadaş sana böyle bir teklifle gelince tabi; 

hızlıca girer, çıkarım aklımdan uçtu gitti.

Ne zaman müsaitsen!

Serkan Aka'nın tasarladığı mekanlarda yemiş, içmişsinizdir muhtemelen.

Çalışmalarının bir kısmı burada serkanaka.com 

Neyse hacıtto programlar çakıştı, uyuşmadı vs. sonunda müsait olduk.

Çektik takım elbiseleri, saçlar briyantin.

Avluda 2 günde girdik çıktık panelvana.

Destek olan Ekin Akman ve Eray Pehlivan'a teşekkürler. 

Şenlendik.

Ben ve Serkan Aka

Serkan ve nefis atolyesi

Geçmeli yatak

Karavanın yatak ve mutfak tezgahı hazır

Ben, Serkan, Ekin, Eray/  Mükemmel çalışan minik sürgü kapaklı dolap

Mutfak tezgahı ve dolaplar hazır.

Elektrik sistemi, solar enerji gibi şeyler yok. (Az ile yetinin fakirler )

Kasetli tuvalet (portatif olanlardan) almadım. 

Ama alınacaklar listesinde.(Şimdilik kuru tuvalet, doğaya sıçma-işeme )

Aydınlatma için mum, kafa feneri gibi şeyler kullanıyorum.( arada iç lambaları yakıyorum. Ulan bak hatırladım ampülleri değiştiricektim )

Telefonum, harici güç deposu ile 5-6 gün idare ediyor.(20000 mah)

Buzdolabı yok.(Hiç ihtiyaç duymadım desem. Çözülür hocam her türlü. Anlatacağız )

Temiz su-atık su için 30 lt lik bidonlarım var.(Mini dalgıç pompa belki alırım )

Kap-kacak 20 yıllık dağcılıktan sonra en rafine halleriyle mevcut.

Ocak için küçük tüp alıp takmam lazım ama uğraşmadım.

MSR whisperlite benzinli ocak ile devam.( Ocak incelemesi burada )

Sprinter 208 D son hali.

KLR 650 in da house

Tasarım açısından en zorlayan motosikleti de içine sığdırma isteğim oldu.

Yatak aynı zamanda rampa. (Boş zamanlarımızda Silicon Valley, Red Dot hep )

Yoksa yüzlerce tasarıma ulaşabiliyorsunuz internette.( Çoğu birbirini tekrar ediyor mecburen. Invention kolay mı sandın ballim )

Tavana bi tanede sepet yaptım. (Köyde can sıkıntısı iyidir)

Sea kayak alırsam yeri hazır.( Uygun fiyata satmak isteyen olursa, rica etsem ulaşır mı? Tek kişilik)

Hala ufak tefek dokunuşlara ihtiyacı var muhakkak korsanın.

Bitmez zaten.

Daha önce  Mercedes Vario 818 D panelvanı, motokaravana çevirme sürecinde  benceyaparım a epey destek olmuş biri olarak çok sıkıntılı bir süreç olmadığını söyleyebilirim.

Tavsiyem alın bir şeyler, gerisi kolay.

Bütçen varsa zaten, buralarda vaktini harcama.

Buralar tenha, buralar tehlikeli.

Yallah fabrikasyona.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Hatırladıkça düzenleme yaparım.

Belki de yapmam.

Bakalım.

Mercedes'in tavsiye ettiği yağlara buradan ulaşabilirsiniz.

Yazın yaptığımız 10 günlük turun videsou aşağıda.

Sinop'tan Kçakarlara uzanan 10 günlük bir tatil.